DAMLA MEDYA

 Suriye'de 14 yıl süren iç savaş sona ermiş olsa da, savaşın yıkıcı mirası sivillerin hayatını tehdit etmeye devam ediyor. Ülke genelinde yaygın şekilde döşenmiş mayınlar, halen her yıl yüzlerce can almaya devam ediyor.

Suriye'nin çeşitli bölgelerinde sadece son dört ayda en az 335 kişi, mayın patlamaları sonucu hayatını kaybetti. Savaş boyunca kullanılan düşük maliyetli ama yüksek etkili bu silahlar, çatışmanın hem hükümet hem de muhalif gruplar tarafından yoğun biçimde tercih edilmesine neden oldu.   

Savaş bitti, tehlike sürüyor 

2011 yılında başlayan ve yaklaşık on yıl boyunca ülkeyi kasıp kavuran iç savaşın ardından, birçok bölge güvenli kabul edilse de, yer altına gömülü tehlike hâlâ canlı.

Özgürleştirilen bölgelerden birinde çalışırken iki mayının patlaması sonucu bir bacağını kaybeden Süleyman Halil adlı bir sivil,  "Zeytinlikte çalışıyorduk, arkadaşlarımla birlikteydim. Mayına bastım, iki mayın birden patladı" diye konuştu.         

İdlib vilayetinde yaşanan bir başka olayda, Salah Suveyd kardeşi Muhammed’in ölümüne tanık oldu. Salah Suveyd, "Kardeşim Trishe adlı bölgede kullanılmamış bir mayını etkisiz hale getirmeye çalışıyordu. Altına başka bir mayın yerleştirilmişti. Patladı ve orada hayatını kaybetti" dedi.  

Yüz binlerce mayın, on binlerce tehlike            

Bazı yerel kuruluşlar ve sivil toplum raporlarına göre, savaş boyunca Suriye genelinde on binlerce kara mayını döşendi. Tahminlere göre bu mayınların yaklaşık yüzde 50’si Halep ve Rakka illerinde bulunuyor.  Resmi olmayan kaynaklara göre, bugüne kadar 3 bin 800'den fazla kişi mayın nedeniyle hayatını kaybederken, 10 binden fazla kişi ise yaralandı.    

Kırsal alanlardaki halk daha fazla risk altında         

Savaş sonrası artan yoksulluk, birçok Suriyeliyi kırsal alanlara ve tarıma yöneltti. Terk edilmiş ya da temizlenmemiş arazilerdeki gizli mayınlar, özellikle çiftçiler, hayvancılıkla uğraşanlar ve çocuklar için ölümcül bir tehdit oluşturmaya devam ediyor.

Suriye'de kalıcı barış ve yeniden yapılanma sürecinde mayın temizleme faaliyetleri kritik bir ihtiyaç olarak öne çıkıyor. Uluslararası kuruluşlar ve insani yardım örgütleri, bu sorunun çözümü için daha fazla destek çağrısında bulunuyor.

(Rüdav)