DAMLA MEDYA

Farklı ülkelerden Türkiye’ye gelen 39 kişilik heyet, PKK lideri Abdullah Öcalan'ı ziyaret etme talebiyle dün (1 Tammuz) Adalet Bakanlığı'na başvuruda bulundu. Bakanlıktan henüz yanıt alamayan heyet, bugün yaptığı "yuvarlak masa" toplantısında yeni sürece ilişkin fikir alışverişinde bulundu.

Birçok siyasetçi, hukukçu, insan hakları savunucusu ve aktivistin bir araya geldiği toplantıda, Kürt sorununun barışçıl çözümü ve tecridin sona ermesi gündemleri ele alındı. Diğer yandan toplantıya, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır ve Özgür Kadın Hareketi'nden (TJA) Sebahat Tuncel de katıldı.

Atılacak adımlar takip edilecek

Uluslararası buluşmanın ardından, ortak basın açıklaması yapıldı. Açıklamanın Türkçesini Almanya Sol Parti Federal Milletvekili Ferhat Koçak, İngilizcesini ise CUP Katalonya Dış İlişkiler Sorumlusu Eulalia Reguant Cura okudu. Heyet, ortak deklarasyonda hükümetin atacağı adımları izlemeye devam edeceklerini belirterek, Türkiye’nin tam anlamıyla demokratik ve kapsayıcı bir topluma doğru gerçek bir geçiş sürecine girmesini umut ettiklerini ifade etti.

"Demokratik bir Türkiye’nin yolu açılabilir"

Heyet adına Türkiyeli yetkililere “Kürt toplumunun tüm kesimleriyle gerçek, yapıcı bir diyalog ve barış müzakerelerine yönelik somut adımlar atma” çağrısı yapan Ferhat Koçak, şöyle devam etti:

"Kürt halkının haklarının sistematik olarak baskı altına alınması ve Türkiye’deki demokratik süreçten sürekli dışlanmaları karşısında onlarla dayanışma içerisinde olduğumuzu ifade ediyoruz. Tüm ilerici hareketlere, partilere ve Türkiye’deki halklara, bu sürecin başarısı için birlikte çalışma çağrımızı yineliyoruz. Ancak bu tür bir angajmanla kalıcı ve sürdürülebilir bir değişim sağlanabilir ve gerçekten demokratik bir Türkiye’nin yolu açılabilir."

"Tarihi bir fırsat halen mevcut"

Süreç boyunca hükümetin, sınırlar içindeki tüm insanların insan haklarına saygı gösterme, onları yerine getirme ve koruma yönündeki uluslararası yükümlülüklerini yerine getirme gerektinin altını çizen Koçak, "Uluslararası bağlamın giderek daha fazla düşmanlık ve saldırganlıkla şekillendiği bir dönemde, Kürt meselesini diyalog ve müzakere yoluyla çözmek için tarihi bir fırsat halen mevcuttur. Bu iki unsur, herhangi bir demokratik toplumun temel dayanaklarıdır" dedi.

"Koşulsuz serbest bırakılmalılar"

Ortadoğu’da çatışmaların devam ettiği bir süreçte Öcalan'ın barış ve silahsızlanma çağrısının önemli olduğuna dikkat çeken Koçak, "Sayın Öcalan, kırk yılı aşkın süredir devam eden bir çatışmanın barışçıl ve demokratik çözümü lehine cesur ve zamanında bir silahsızlanma ve tasfiye çağrısı yapmıştır. Sayın Öcalan’ın demokratik konfederalizm vizyonunu ve Ortadoğu’ya dair daha geniş kapsamlı önerisini yalnızca Türkiye için değil, tüm bölge için bir model olarak tanıyoruz. Demokratik sürecin tam potansiyeline ulaşabilmesi için, Sayın Öcalan’ın ve insan hakları ihlal edilen tüm diğer siyasi tutsakların derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılması zorunludur" ifadelerini kullandı.

Türkiye'ye "ilkere uyun" çağrısı

Siyasi mahpusların devam eden tutukluluk hallerinin ciddi endişelere yol açtığını belirten Koçak, son olarak şu çağrıyı yaptı:

"Tutukluluk sırasında insan haklarına saygı gösterilmesi esastır. Özellikle, Sayın Öcalan’ın İmralı adasındaki hapishanede 26 yıldır süren tecridi ve temel haklarından hukuksuz biçimde mahrum bırakılması, ulusal ve uluslararası hukuk standartlarını açıkça ihlal etmektedir. Bir grup uluslararası aktivist, akademisyen, siyasetçi ve insan hakları uzmanı olarak, Türk hükümetini uluslararası insan hakları ve insancıl hukuk çerçevesindeki yükümlülüklerini yerine getirmeye çağırıyoruz. Türkiye hükümetine adalet, demokrasi ve barış ilkelerine uygun hareket etmesi yönünde çağrıda bulunuyoruz.