DAMLA MEDYA

Bugün saat 15.00’te başlayan yoğun sağanak, sadece bir saatte Van’ın Saray ilçesinde tam bir felakete dönüştü. Özellikle Ferit Melen Mahallesi ve çevresindeki birçok mahalle, adeta sular altında kaldı. Bu ağır sel felaketinin temel nedeni ise net ve açıktır: DSİ’nin sorumluluğunda olan dere temizliği ve ıslah çalışmaları tamamen ihmal edilmiştir. Bu ağır ihmalkarlık, yıllardır aynı senaryonun tekrar etmesine kapı aralamaktadır.

Afetin ilk anlarından itibaren Belediye Eşbaşkanlarımız Filiz Öztürk ve Davut Acar ile Saray ilçe yönetimi, halkımızın yanında durarak tüm belediye imkânlarını seferber etmiş, zararın büyümesini engellemek için canla başla mücadele etmiştir. Aynı kararlılık, Özalp ilçemizin Noşar Mahallesi’nde de Belediye Eşbaşkanlarımız Sakine Kutpınar ve Ecevit Ceylancı ile ilçe yönetimi tarafından gösterilmiştir. Ancak tüm bu gayretlere rağmen, her iki ilçemiz de büyük ve yıkıcı zararlar yaşamıştır.

Mahalle sakinleri ve muhtarlar, defalarca DSİ’ye giderek ısrarla önlem talep etmiş, en son taleplerini sadece on gün önce yazılı olarak iletmişlerdir. Ancak ne DSİ ne de kayyum yönetimi sorumluluklarını yerine getirmemiş, halkımız kaderine terk edilmiştir. Sonuç; her yıl yinelenen felaketler, halkımızın yaşamını cehenneme çeviren ihmal ve kayıtsızlık!

Bugün yaşanan sel felaketine müdahale tam bir rezalettir. Muhtarların Büyükşehir Belediyesi Şantiye Şefi’ni defalarca aramasına rağmen müdahale yaklaşık 4 saat gecikmiş, gerekçe olarak araç-gereç eksikliği gösterilmiştir. Böyle bir vurdumduymazlık, halkımızın hayatıyla oynayan kabul edilemez bir utançtır.

Yönetimimiz döneminde benzer süreci Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı VASKİ ekipleri, 2024 yılındaki sel felaketlerinde; 3 kazıcı yükleyici, 3 vidanjör, 2 tanker ve 17 personel ile hızla müdahale etmiş, hasarlı içme suyu hatlarını aynı gün onarmıştır. Buna rağmen, kayyum yönetiminin umursamazlığı ve sorumsuzluğu, yaşanan mağduriyetin büyümesine yol açmıştır.

Halkın iradesiyle seçilen belediye yönetiminin yerine atanan kayyım, halkın tüm sorunlarını çözme kapasitesinden tamamen yoksundur. Bu keyfi gasp, belediyenin gerçek sahiplerini, yani halkı, her alanda mağdur etmektedir. Kayyım derhal görevden el çektirilmeli; halkın seçilmiş iradesi ve yönetimi eksiksiz şekilde belediyeye teslim edilmelidir. Kayyımın varlığı, halkın iradesinin gasbından başka bir anlam taşımamaktadır.

Afetlerde hiçbir şekilde siyasi ayrımcılığa izin verilmemeli; can ve mal güvenliği en yüksek öncelik olarak kabul edilmelidir.Yetkililer derhal yaşanan ağır ihmallerin sonuçlarını ivedilikle gidermeli, dereleri ve altyapı hatlarını acilen ıslah etmeye başlamalıdır.

Sonuç olarak, Saray ve Özalp halkı; bu sistematik ihmallerin ve felaketlerin hesabını sormaktan vazgeçmeyecek, yaşanan acıların bir daha tekrar etmemesi için mücadeleyi kararlılıkla sürdürecektir.